Yine bir marka ve yine hazin bir hikaye.. İstanbul’a geldiğimden beri doğal olarak damacana su sipariş ediyorum. Şu an Ümraniye Esenevler bölgesinde oturuyorum. Bu eve ilk geldiğimiz zamanlarda (evlenince yani) Kardelen markalı suyu kullanıyorduk. Sonra bir bahane ile Erikli abonesi olalım dedik. İlk sipariş verdiğimiz gün evde olduğumuzdan sıkıntı yaşamadık. Ama sonraki siparişlerde eve gelişimiz ile sipariş saatleri pek uymadı. 5 er litrelik almaya başladık biz de marketten bu yüzden. Bir gün dedik “bir kaç saat daha evdeyiz, Erikli’den söyleyelim”. Aradığımda numaramın kayıtlı olmadığını söyledi otomatik yanıtlama sistemi. (Erikli’ye ilk abone olduktan sonra telefonunuzu isterseniz hatırlıyor, direk IVR üzerinden sipariş veriyorsunuz, örneğin sipariş vermek için 1, sonra tekrar 1 i tuşlayarak 1 adet sipariş vermiş oluyorsunuz.). Sanırım belirli bir süre sipariş vermeyen aboneleri sistemden siliyorlar. (1-2 ay) Zaten tanısaydı da en erken 1 saat sonra getirirlerdi. En yakın erikli bayisi 50 mt uzaklıkta. İnanılmaz hantal bir çalışma sistemleri var yani. (buna sipariş konsolidasyonu, optimizasyonu vs de diyebilirsiniz) Ama istediğim altı üstü su, ve evde su yok, susadım.. Neyse, eski dost Kardelen bayisini aradım : -Merhaba Namık Kemal Kardelen Bayi -Merhaba, xxx numaraya 1 su alabilir miyim? -Tabi efendim hemen gönderiyorum. (max 5 dk sonra) DİNG DONG!! Su kapımda. Kolay, hızlı, zahmetsiz. Kurumsallaşırken müşterilerin bu ihtiyaçlarını gözden kaçırmamalı şirketler..